9 Nisan 2012 Pazartesi

BİR AVUÇ SEVGİ



Denizde ağ saran büyük tekneler, martılar, oltayla balık tutmaya çalışan insanlar, simit yeme yarışına giren güvercinler, elinde pamuk şekeri ile sahili turlayan minik kız çocuğu…Ve yan bankta oturan, yüzünden hüzün kırıntıları dökülen orta yaşlarda bir adam.. Ve ben tüm bunları donuk bir surat ifadesiyle izleyerek simidimden bir parça daha alıyorum. Ne ilginç değil mi? Şu tek dünyada, herkesin kendi yarattığı farklı bir dünyası var. Biri mutluluktan uçuyorken birinin kalbi kan ağlıyor, bir geçim derdiyle denize çapa atarken diğeri buradan tüm bunlara burun kıvırıp havalı bir şekilde geçiyor. Tek bir gerçek üzerine kurulan yüzlerce sahte dünya…

Tüm bunları bırakıp kendi acıma yöneliyorum. Şu bankta saatlerce oturup ağladım, biliyor musunuz? Düşündüm… Ağladım… Bir anda gelen simitçinin “ Abla simit, taze taze, sıcak simit, ister misin?” sesiyle kendime geldim. İkinci simidimi aldım. Şimdi ise son parçalarını yiyorum. Bu sırada aklımdan o kadar çok şey geçiyor ki. Mesela, soruyorum…

Sizce nedir sevgi? Neden en çok sevdiklerimiz önce gider? Ya kara toprak alır, ya elin oğlu, elin kızı… Anlamam ki arkadaş! Sevgi insana ağır mı gelir?! “Beni seversen ya kara topağın, ya başkasının.” Bu mudur yani!
Sevdiğim her şeyi kaybettim. Belki de, sevdiğim her şeyi, herkesi kaybettim. Şu sıralar  sevgimi gizlemekteyim. Yüreğimde çırpınan duygular var ama sadece yüreğimde. Dilime vurmuyor bu duygular. Sokak ortasında durup birine “Seni Seviyorum!” desem adam oracıkta kalpten ölecek ya da gidip yan kaldırımdan geçen bir kadının boğazına atlayacak. Hani şom ağzını açmak diye bir şey vardır. İşte bende şu şom yüreğimi bir açıyorum ve yürek viran yeri…

Anladım, sevgi bir tarafın gerçek mutluluktan uçarken, diğer tarafın sevildiğini bilip havalara girmesiyle uçmasıdır. Neden iki tarafın da sebebi esas sevgi olmaz, bilemiyorum.


Şu güzel dünyada bir sırta yaslanıp yaşlanmak varken aynı sırttan vurulmakta var. İyi varken kötü de var. Siyah varken beyaz da var. Her şey tersi ile var. O halde ben hiçbir zaman ruh ikizimi bulamayacağım. Her şey, herkes tersi ile… İyi bir insanı tamamlayan kötü bir karakter. Öyle değil mi? Hak eden hak ettiği sevgiyi asla bulamayacak. Bir düşünün. Aynı hislerdeysek üzgünüm, yapacak bir şey yok, hapı yutmuşuz biz…



Tuğba TURNATOR
11-YD