Öğretici metinler; bilgi vermek, bir
konuyu açıklamak, herhangi bir konuda düşünceleri ortaya koymak vb. amaçlarla
kaleme alınan yazılardır.
* Öğretici metinler; yazılış amaçları
bakımından, coşkuyu dile getiren ve olay çevresinde oluşan metinlerden farklıdır.
Öğretici metinlerde amaç; öğretmek, bilgi vermektir.
* Öğreticiliğin amaçlandığı metinlerde
dil göndergesel işlevde kullanılır. Dilin göndergesel işlevinde; anlatılmak
istenenler, doğrudan anlatılır.
* Öğretici metinlerde dilin açık ve
anlaşılır olması çok önemlidir. Dili anlaşılmayan bir metin, okuyucuya bir şey
öğretemez. Dil ve anlatımdaki yalınlık, öğretici metinlerin kendi içindeki
anlatım türlerine göre farklılık gösterebilir. Felsefi, bilimsel metinler,
tarih, makale, eleştiri vb. türlerin yalın olması gerekir. Deneme, fıkra,
sohbet ve kişisel yaşamı konu alan anlatım türlerinde yazar dili öznel
yaklaşımla kullanabilmektedir.
* Öğretici metinler belli bir amaç
doğrultusunda yazılır. Öğretici metinlerde yazarın amacı bir nesneyi, bir kavramı,
bir olayı açıklamak, anlatmak bildirmek ve okuyucuyu uyarmak, harekete
geçirmektir; anlam da bu amaca uygun olarak ortaya konur.
* Öğretici metinlerde yazar, metni
oluştururken (bilgi vermeyi ve öğretmeyi amaç edindiğinden) sözcükleri gerçek
anlamlarıyla kullanır ve düşsel öğelere, imgelere mümkün olduğu kadar az yer
verir.
* Yazar dil ve anlatım özelliklerini;
somut gerçekliklere, varlık, olay ve durumlara bağlı olarak oluşturur.
* Öğretici metinlerde anlam; okuyucu,
zaman ve mekâna göre değişmez ancak yazarın düşüncelerine okuyucunun mutlaka
katılması gerektiği gibi bir zorunluluk da yoktur; kısacası öğretici
metinlerden herkes aynı anlamı çıkarır ancak o konuda farklı düşüncelere sahip
olabilir.
* Öğretici metinler; günlük hayatın
problemleriyle yakından ilgilendikleri, somut gerçeklikleri dile getirdikleri
için dönemin sosyal, kültürel ve siyasi yaşamını daha yoğun bir şekilde
yansıtır.
* Öğretici metinlerin oluşmasında;
metnin yazılış amacının ve hedeflenen okuyucu kitlesinin çok önemli rolü vardır.
* Metnin tamamının iletmek istediği
düşüncenin en kısa, yoğun ifadesine ana düşünce denir. Öğretici metinler, belli
bir düzen içinde birleşerek ana düşünceyi şekillendiren birimlerden oluşur. Bu
birimlerin temelinde, dilin anlamlı en küçük parçası olan "sözcük"
vardır. Sözcükler bir araya gelerek cümleleri, cümleler paragrafları ve
paragraflar da metni oluşturur.
* Öğretici metinler yapı bakımından
incelenirken metni oluşturan birimlerin, metnin yazılış amacına ve hedef kitleye
göre düzenlendiğine dikkat edilir.
* Düzenli yazılmış bir metinde cümleler
anlamca ve yapıca birbiriyle uyumludur. Metni oluşturan birimlerin (cümle,
paragraf), metnin tamamı dikkate alındığında tek bir duygu ve düşünce etrafında
birleştiği görülür.
* Bir metne sorulan "Bu metin hangi
amaçla, niçin yazılmıştır?", "Bu metinde asıl anlatılmak istenen
nedir?", "Bu metinde hangi düşünce vurgulanmaktadır?", "Bu
metinden çıkarılacak sonuç nedir?" vb. soruların cevabı ana düşüncedir.
* Ana düşünce, bir cümle olarak metinde
bulunabildiği gibi metnin tamamından çıkarılacak bir sonuç da olabilir ancak
ana düşüncenin metin içinde bir cümlede açıkça ifadesi, az rastlanan bir
durumdur.
* Diğer edebî türlerde olduğu gibi
öğretici metinler de yapı, tema, dil ve anlatım gibi konularda tarihî süreç içinde
kendi geleneklerini oluşturur.
* Her dönem, hazır bulduğu geleneğe yeni
öğeler ve değerler katarak geleneği zenginleştirir ve geleneğin devamını
sağlar.
* Geleneğin oluşmasında dönemin
zihniyetinin de önemli rolü vardır çünkü zihniyet, insan etkinliklerinin
belirleyicisidir.
* Öğretici metinlerde yazarla okuyucu
arasında öğretme - öğrenme ilişkisi vardır. Bu ilişkide metnin; yazarın duygu
ve düşüncelerini yansıtmaması, yani yazardan izler taşımaması düşünülemez.
* Olayları algılama, yorumlama, yansıtma
vb. yönünden her insanın bir bakış açısı vardır; bu durumda metinle yazar
arasında bağın olmaması düşünülemez.
*
Gerek sanat metinleri gerekse öğretici metinler bir yazarın kaleminden
çıktığından yazarın dünya görüşü, yaşam deneyimi, üslubu eserde kendini
hissettirir.